İzmit'te Bir Saray

Kasr-ı Hümayun, Sultan Abdülaziz'in Av Köşkü

Demiryolunun kuzeyinde Saat Kulesinin hemen yanında yer alan, İstanbul dışında yapılan tek saray olma ünvanını taşıyan av köşküne biz de Kocaeli'de Yaşam ekibi olarak geçtiğimiz cumartesi günü misafir olduk. 




Şehrin merkezinde yer alan Saray, yapıldığı dönemde denize sıfır konumunda muhteşem bir körfez manzarasına sahipmiş. Sultan Abdülaziz o zamanlar ormanlık alan olan yapının kuzey bölgesinde avlanır ve sonrasında bu köşkte istirahat eder, bazen de misafirlerini ağırlarmış. Saray şuanda ise, şehrin tam göbeğinde kalmış, yükselen ağaçlar manzarasını biraz kapatmış ve de etrafı yapılarla çevrilmiş olduğu için adeta saklı bir tarih görünümündedir.
Saray , bahçesi ve müştemilatı ile aslında çok geniş bir alana sahip, ancak ve maalesef müze kısmı sadece sarayı ve bahçesini kapsıyor. Müştemilat olarak adlandırılan kısım ise şuan da müzenin dışında tutulmuş ve kamu hizmet binası olarak kullanılmaktadır. 
Saray aslında ilk önce IV. Murat döneminde ahşap temeller üzerinde inşa edilmiştir. Yangın ve deprem nedeni ile yıkılan saray Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) yeniden yaptırılmıştır.
Mimarı Balyan kardeşlerden Amira Karabat BALYAN’dır. Neo–Klasik üslupta, Avrupa-Barok stilinde inşa edilen Saray iki katlı olup cephesi mermer kaplıdır. Binanın tavan süslemeleri Fransız ressam Sason’un eseridir. Süslemelerde, Osmanlı Arması, Abdülaziz’in Tuğrası, bayrak, mızrak, balta ve kılıçtan oluşan grup motifleri, çiçek ve meyve bezemeleri bulunmaktadır. 28 Haziran 1967’de Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından, müze olarak düzenlenmiş olan yapı, bu hizmetini uzun yıllar sürdürmüştür. 17 Ağustos 1999 depreminde büyük ölçüde zarar gören yapı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2005 yılında restore ettirilmiştir.(bkz:http://www.kocaeli.gov.tr/default_B0.aspx?id=890)
Sarayın içinde bize ihtişamı ilk hissettiren özelliğin yüksek kapılar olduğunu söyleyebiliriz. 4m yi bulan kapı yükseklikleri, muhteşem tavan süslemeleri, dönemi yansıtan ve bir çoğu orjinal olan mobilyaları karşında etkilenmemek gerçekten mümkün değil. Sarayın girişinde sizi Gazi Mustafa Kemal'e ait özel eşyalar karşılayacak. Ayrıca girişte sağdaki odada Mustafa Kemal'in gazetecilerle yaptığı basın toplantısına ilişkin detaylar bulacaksınız. İki katlı olan sarayın ikinci katında da sizleri güzel manzaralar bekliyor. Bunlardan ilki hiç şüphesiz saray misafirlerinin ağırlandığı sedefli oda. Bir diğeri ise Sultan Abdülaziz'in dinlenme odası, bu oda ile bir ayrıntı paylaşalım; padişah bu odada namaz kıldığı için odanın tavanında özellikle süslemelere yer verilmemiş. Bu katta ayrıca küçük bir hamamı andıran banyo ve tuvalet bulunmakta ve tamamı tabiki mermerden yapılmış. Banyodaki küçük pencere ise alt kattaki bir odaya açılıyormuş rivayet odur ki bu odada yanan kazan dan oluşan buhar ile banyo ısıtılmakta imiş. Yine bu katta, müştemilata bağlanan bir yer altı geçidine inen bir merdiven bulunmakta ve bu merdiven ve geçit sayesinde sarayın hizmetleri görülmekte imiş. 
Evet, bizim sizler için anlatabildiklerimiz bu kadar, ancak siz şüphesiz ziyaretlerinizde çok daha fazlasını bulacaksınız. 
Pazartesi günü dışında, saat 10.00 ve 16.00 arası istediğiniz zaman bu Saray Müzesini ziyaret ederek geçmişe doğru bir yolculuk yapabilirsiniz... 
NOT: Eğer müze kartınız yoksa, müze giriş bileti 3 TL dir.













0 yorum:

Yorum Gönder